20 Nisan 2007 Cuma

Ortak 1 Mayıs Bildirisi

REKABET DEĞİL! DAYANIŞMA!
Her gün yüzyüze olduğumuz sorunları bilmeyen var mı? Hayat pahalılığı, işsizlik, her türlü güvenceden yoksun çalışma koşulları... Mahallelerde, liselerde hızla büyüyen yozlaşma, çeteleşme, yıkımlar... Gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale gelen bu sorunlar, bizi endişelendiriyor, korkutuyor.
Gün geçtikçe içinden çıkılmaz hale gelen bu sorunların emekçilerin önemli bir bölümünü endişelendirdiği, korkuttuğu açık. Emekçiler arasında “Gemisini kurtaran kaptan” olmayı benimseyenlerin; en yakın iş arkadaşını, dışarıda işsiz bekleyenleri kendisine rakip görenlerin sayısı artıyor. Ama aynı şekilde komşusu açken kendisinin tok uyuyamayacağını hatırlayanlar da azalmıyor. Bilakis rekabetin emekçilerin sefaletini büyüttüğünü görenler çoğalıyor. Emekçiler, onların yanında saf tutanlar dayanışmaya ihtiyaç duyuyorlar, bu doğrultuda girişimlerde bulunuyorlar. Yaşadığımız topraklardaki sayısız dayanışma girişimi bu ihtiyacın ve çabanın en iyi kanıtı.
Yüzlerce kurumdan söz ediyoruz! Sayısını kimsenin bilmediği; İstanbul’da, Adana’da, Antep’te, Van’da, Ordu’da, Artvin’de, Mersin’de... Tekstilde, inşaatta, pazarcılar, işportacılar arasında... Farklı şehirlerde, farklı iş kollarında, farklı isimlerle faaliyet gösteren, farklı işleyişlere sahip olan yüzlerce kurumdan… Sendikalardan, sendika girişimlerinden, işçi yardımlaşma derneklerinden, tüketim, eğitim, kadın kooperatiflerden, güzelleştirme ve köy derneklerinden...
Tüm kurumların ortak bir amacı, ortak bir kaygısı var: emekçiler arasındaki dayanışmayı güçlendirmek ve bağları sıkılaştırmak. Emekçilerin birbirine ve derneklere, kooperatiflere, sendikalara güvenmesini sağlamak.
Oysa bu kurumlar arasında dayanışma ve güven ilişkileri yeterince sıkı değil. Gündelik faaliyet içinde yaşadığımız sorunları birbirimizin imkânlarını kullanarak çözmek ve birlikte ortak sorunlarımızın üstesinden gelmek için doğal bir ilişkilenme ve haberleşme ağına ihtiyacımız var.
Tüm bu kurumlar, farklı düzeylerde, amaçları doğrultusunda fedakâr ve sebatkâr bir çaba gösteriyorlar. Üstelik sorunlar ekonomik sıkıntılarla, kaynak, deneyim ve ilişki yetersizliğiyle sınırlı değil. Devlet baskısı bu kurumların çalışmalarını bir kat daha güçleştiriyor. Fakat tek tek kurumların gösterdiği çaba bu sorunların çözülmesi için yeterli değil. Kurumlar kendi amaçlarına ulaşmak ve kendi sorunlarını çözmek için de; emekçiler arasında dayanışmayı güçlendirmek için de birbiriyle dayanışma bağlarını sıkılaştırmaya ihtiyaç duyuyor.
Biz kurumlar arası koordinasyona bu gerçeğin bilincinde olduğumuz için katıldık. Sizi de koordinasyona çağırıyoruz.Emekçiler arasında dayanışma, mücadele ve güven ilişkilerini güçlendirmeye çalışan kurumlar, bu amaçlarına ancak kendi aralarındaki dayanışma bağlarını sıkılaştırarak ulaşabilirler.
Gelin emekçilerin, ezilenler arasında çalışma yürüten, bu çalışmalar adetsek olmak isteyen kuurmlar birbirlerinden haberdar olsun
Gelin! Emekçiler, ezilenler arasında bir çalışma yürüten, bu çalışmalara destek olmak isteyen kurumlar birbirlerinden haberdar olsun; aralarındaki irtibatı sürekli kılsın; eşgüdüm içinde hareket etsin; tecrübelerini aktarsın ve olanaklarını paylaşsın.
Gelin! Ekmek İçin, Eğitim İçin, Sendika, Sigorta ve Sağlık Hakkı İçin, Doğal ve Kültürel Çevreyi Koruyarak Yaşamak İçin,Ve Hürriyet İçin Verdiğimiz Kavgayı Ortaklaştıralım!
Aralamakta olduğumuz yolda bize katılınız…Davetimiz sizedir!

YAŞASIN 1 MAYIS! BİJİ 1 GULAN!
1 Mayıs, uluslararası işçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olarak tarihe geçmiştir. Oysa bugün dünya çapında ve yaşadığımız coğrafyada da işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin kitle örgütleri arasında kapsayıcı ve yeterli bir dayanışma ağı yoktur. 7-8 Nisan tarihlerinde İzmir’de gerçekleşen 7. Kitle Örgütleri Koordinasyonuna katılan kurumlar, bu eksikliğin farkında olarak ve bu eksikliği kapatmak üzere mütevazi de olsa bir adım atmıştır.
İlk defa 2003 senesinde gerçekleşen kitle örgütleri buluşması, yedinci kez 6 farklı şehirden 50 kurumun temsilcilerinin katılımı, 2 kitle örgütünün ise destek mesajları ile 7-8 Nisan’da İzmir’de gerçekleşti. Bu kurumlar farklı iş kollarında, farklı mahallelerde, eğitim dayanışmasını ören, sendikal faaliyet yürüten, kültürel sanatsal çalışma yürüten, tüketim dayanışması gerçekleştiren, yozlaşmaya karşı mücadele eden, sağlık hakkı için örgütlenen vb kurumlardı. 2007 1 Mayıs’ın öncesine denk gelen kitle örgütleri buluşmasına katılan bu kurumlar; sınıf temelli çalışma yürüten kurumlar arasında rekabet değil dayanışma olması gerektiğini somut olarak gösterdi. 7. Kitle Örgütleri Koordinasyonuna katılan kurumlardan bazıları 1 Mayıs 2007’de alanlarda buluşan emekçilere ve emekçilerin örgütlerine hep birlikte ortak bir ses vermek istediler: “İŞÇİLERİ, EMEKÇİLERİ, KADINLARI, ÖĞRENCİLERİ KİTLE ÖRGÜTLERİNDE ÖRGÜTLENMEYE; ÖRGÜTLENMİŞ EMEKÇİLERİ, KİTLE ÖRGÜTLERİNİ DAYANIŞMA İÇİNDE OLMAYA ÇAĞIRIYORUZ!”
2007 1 Mayıs’ının yaşadığımız coğrafya açısından önemli bir özelliği var. 77 1 Mayıs provokasyonunun 30. yıldönümü. Her çeşit hileyi kullanarak emekçilerin örgütlülüğüne ve mücadelesine engel olmaya çalışanların karşısında birbirimizin sorunlarının sorumluluğunu alarak, birbirimizin haklarına sahip çıkarak duruyoruz. Sınıf temelli çalışmaların rekabetçi bir anlayışla bölen değil; dayanışma içinde birleştiren 1 Mayıs’lar istiyoruz! Bu nedenle 2007 1 Mayıs’ında; işçilere, emekçilere, ezilenlere ve tarafını emekçilerden yana seçen tüm kurum ve kişilere diyecek birkaç sözümüz var!

TAŞERONLAŞMAYA, ESNEK ÜRETİME, PARÇA BAŞI ÜRETİME SON!
TEK BİR İŞYERİ SENDİKASIZ, BİR TEK İŞÇİ SİGORTASIZ KALMASIN!
KONDULARA BARIŞ! VİLLALARA SAVAŞ!
HERKES İÇİN SAĞLIK! HERKESE İLAÇ! SAĞLIK OCAĞIMIZI KAPATTIRMAYACAĞIZ!
ÇALIŞANA ÖĞRENİM ÖĞRENCİYE İŞ HAKKI! ANA DİLDE EĞİTİM HAKKI!
POLİS TERÖRÜNE SON! KİTLE ÖRGÜTLERİMİZE DOKUNMA!
KADIN EMEĞİ ÖZGÜRLEŞMEDEN EZİLENLER ÖZGÜRLEŞEMEZ!
MUNZUR VE ALİANOİ BARAJLAR ALTINDA KALMASIN!
YOZLAŞMAYA KARŞI DAYANIŞMA!
TECRİT DEVAM EDİYOR! İÇERİDE DIŞARIDA HÜCRELERİ PARÇALA!
HASTA TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK!
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

Şu ana kadar bildiriye imza atan kurumlar:
Ankara: Umut Kültür Derneği
Antalya: Finike Pazarcılar Derneği
Bursa: Eğitim ve Dayanışma Kooperatifi Denizli: Eğitim Dayanışması İstanbul: Anadoluda Yaşam Kooperatifi, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Toplumsal Birlik ve Dayanışma Derneği İzmir: Deri İşçileri Derneği, Doğal ve Kültürel Çevre İçin Yaşam Girişimi, İzmir Yapı Emekçileri Derneği, Kondularda Yaşam Tüketim Kooperatifi, Kundura İşçileri Derneği, Özgür Yaşam Kooperatifi,Turgutlu Gündelikçi İşçiler Derneği, Umut Tekstil İşçileri Tüketim Kooperatifi

15 Nisan 2007 Pazar

1 Mayısta Alanlara!

Liseliler.... Çetelerin, faşistlerin, uyuşturucu tacirlerinin kuşattığı okullarda öğrenim değil baskı görenler... Yaz tatili geldiğinde atölyelerde ter döken emekçi çocukları...
Üniversite kapısında bekleyenler... Nam-ı diğer işsizler… Kocaya varıp da eve hapsolmamak için veya iyi ücretli bir iş sahibi olmak için veyahut da toplumda bir gram fazla itibar görmek için sınavlara girenler… Tekrar tekrar ÖSS’ye girip de kazanamayan, kazanamayıp da tekrar tekrar girenler… Ellerinde avuçlarında biriktirdiklerini ucuzcu dershanelere, test kitaplarına kaptıranlar;
Üniversiteliler... Kendilerine yüksek maaşla, ayrıcalıklı koşullarda patronların hizmetine girme fırsatı sunulanlar... Başka bir deyişle bağrında yetiştikleri sınıfa, analarına babalarına, yakınlarına, dostlarına ihanet etmesi istenenler… Ama ayaklarını üniversite kapısından içeri attıklarından itibaren kendilerine işçi oldukları, Kürt oldukları hatırlatılıp dışlananlar;
Okumak İstiyoruz! Okumak en çok biz emekçi çocuklarının, bugünün, yarının işçilerinin hakkı. Oysa okumak bugün parası olanlara tanınan bir ay-rıcalıktan başka bir şey değil. Önümüze türlü türlü engeller dikilerek okul kapıları biz emekçilere kapatılıyor. Okuma Hakkımız İçin 1 Mayısa!
Karşımıza dikilen engellerin başında sınavlar geliyor. Özellikle de ÖSS. ÖSS’nin adil bir sınav olduğunu söylüyorlar. Yalan. Cicili bicili kolejlerde okuyanlarla bizim liselerimizde zaman öldürenlerin, evine özel hoca çağıranlarla evinde ders çalışacak oda bulamayan bizlerin sınava aynı şekilde hazırlandığını kim söyleyebilir? ÖSS besbelli ki bizi üniversitelerden uzak tutmak için örülmüş bir duvar. Üniversite Kapıları Emekçilere Açılsın! ÖSS Duvarını Yıkmak İçin 1 Mayısa!
Düzenin sahipleri okul kapılarını yüzümüze kapatmakla kalmıyorlar. Okullarda geçirdiğimiz zamanı da kabusa çeviriyorlar. Okullar birer dayak merkezi adeta. Dövüyorlar çünkü amaçları bizi aşağılamak. Okulda müdüre, işyerinde patrona, sokakta polise itaati öğrenelim istiyorlar. “Dayağa Son!” Demek İçin 1 Mayısa! Müdürlerin yarım bıraktıkları işi tamamlamayı faşist çeteler üstleniyor. Faşist tosunlar devrimci öğrencilere saldırıyor, Kürt öğrencileri taciz ediyorlar. Güçlendikleri her yerde en küçük bir öğrenci etkinliğini bile dağıtma gayretindeler. Faşist Çeteleri Defetmek İçin 1 Mayısa!
Okulları kabusa çeviren tek şey dayak mı? Sonradan öğrendiğimiz, anadilimiz olmayan bir dilde ders dinlemekten, sözlüye kalkmaktan, sınavlara girmekten daha büyük bir eziyet var mı? Oysa Kürtlere okullarda kendi dillerinde öğrenim görmek hala yasak. Anadilde Eğitim İçin 1 Mayısa!
Okulların sömürüye boyun eğmeyi öğreten merkezler olmasından sözedip meslek liselerini unutmak mümkün mü? Sinekten yağ çıkaran patronların kalifiye eleman, ucuz işgücü ihtiyacını karşılamaya başlayan meslek liselerinin her biri birer sömürü merkezi. Staj sömürüsüne Karşı 1 Mayısa!
Bazen güç bela üniversiteye girmeyi başarıyoruz ama üniversitede bile rahat edemiyoruz. Üniversiteliyiz diye pohpohlansak da aslında sürekli tehdit altındayız. YÖK tehdit ediyor, hükümet aba altından sopa gösteriyor: “Kafanı kitaptan kaldırma yoksa bursunu, kredini keseriz!” “İşçilerin, ezilenlerin eylemlerine destek verme yoksa soruşturma açarız!”. Amaçları bize okumanın her an yitirebileceğimiz bir ayrıcalık olduğunu hatırlatmak. Bizse hem ayrıcalıklardan hem de tehditlerden kurtulmak istiyoruz. “Soruşturma Terörüne, Burs Tehdidine Son!” demek için 1 Mayısa!
İşçilerin Günü 1 Mayıs. İster okuyalım isterse de çalışalım hepimiz aynı sınıfın bir parçasıyız. Sadece anamız babamız işçi olduğu için değil, daha şimdiden, okurken veya yaz tatillerinde çalışmaya başladığımız için, işsizlik korkusuyla koyun koyuna büyüdüğümüz için kaderimiz işçi sınıfıyla ortak. 1 Mayıs Bizim Günümüz.
1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele Ve Dayanışma Günü. Chicago’dan İstanbul’a, Amed’den Tokyo’ya dünyanın dört bir yanındaki işçilerin ezilenlerin el ele kol kola baskıya ve sömürüye başkaldırma günü. Madem kaderimiz işçilerle ortak, o halde şimdi en çok bizim ihtiyacımız var birliğe ve dayanışmaya. Madem kaderimiz ezilenlerle ortak, öyleyse mücadeleye en çok biz susamışız.
Öfkemizi ve taleplerimizi haykırmak için 1 Mayısa!
1 Mayısta Alanlara!
Adımız Mayısta Yaşam... 2002 yılında kurulduk.
Kooperatifiz... Lise ve üniversite öğrencileri, ÖSS’ye hazırlanan işsizler, liseyi dışarıdan bitirmek, okuma yazma öğrenmek isteyenler el ele verdik.
Varoşlarda çalışıyoruz... Tuzla’da, Yenibosna’da, Ümraniye’de şubelerimiz var. El birliği yapıyoruz... Birlikte üniversite sınavlarına hazırlanıyoruz. Geometri, coğrafya ve kimya öğreniyoruz. Açık öğretim sınavlarına hazırlanıyoruz, ingilizce çalışıyoruz. Öğrenmek isteyenler soruyor, bildiklerini paylaşmak isteyenler anlatıyor.
Bugün okumak bir ayrıcalık... İlkokuldan üniversitelere tüm eğitim sisteminin üreten, çalışan çoğunluğun aleyhine işlediğini düşünüyoruz. Okullar, sınavlar patronların patronluğa, asalaklar asalaklığa devam etmesine hizmet ediyor. Emekçilerin çocukları okullara gidemiyor, gittiği okullarda yeterli eğitim alamıyor, girdikleri tüm sınavları kaybediyor. Kolejler, dershaneler, özel hocalar, üniversiteler hiçbir şey üretmeden yaratılan her türlü değerin kaymağını yiyenlerin çocukları, geleceğin patronları için var. Sınavları da onları kazanıyor, her türlü ayrıcalıktan da onlar faydalanıyor. Sınavı kaybeden emekçiler, sınavdan korkan emekçi çocukları birbirleriyle kıran kırana bir rekabete tutuşuyorlar. Rekabet kızıştıkça kaybeden yine onlar oluyor.
Ayrıcalık istemiyoruz. Niyetimiz onların yerine geçmek, patronlarla işçilerin yerini değiştirmek değil. Bunun mümkün olmadığını zaten biliyoruz.
Amacımız dayanışmayı arttırmak... Eğitim sistemi sınavlarla emekçiler arasındaki rekabeti arttırıyor. Biz sınavlara birlikte hazırlanıp emekçilerin arasındaki güven ilişkilerini pekiştirmek istiyoruz. Amacımız birliği sağlamak.... Eğitim sistemi işçi sınıfını okuma yazma bilenler bilmeyenler, liseyi bitirmişler bitirmemişler, üniversiteye gidenler gidemeyenler diye bölüyor. Biz ayrıcalıklı olanlar ayrıcalıklarını paylaşsınlar diye uğraşıyoruz.
Tüm çalışanlar öğrenim hakkına kavuşsun istiyoruz. Bu yüzden hep birlikte sınavlara hazırlansak da bugünkü eğitim kurumlarına ve sınav sistemlerine karşıyız. Sınavlar kalksın, her isteyen istediği okula gitsin istiyoruz. Bu nedenle sınavların en bilineni ÖSS’yi karşımıza alıyoruz. ÖSS’ye hayır diyoruz.
Tüm okuyanlar iş bulsun istiyoruz. Okumak bir ayrıcalık olmaması için okuyanların yan gelip yatmaması gerekir. Bu yüzden tüm öğrencilerin çalışması gerektiğini savunuyoruz. Öğrenciye İş Çalışana Öğrenim Hakkı diyoruz. Amacımıza mücadeleyle ulaşacağımızın bilincindeyiz. Bu yüzden işçilerin ve ezilenlerin her türlü hak arama mücadelesinde onlarla yan yana durmaya özen gösteriyoruz.
Mayısta Yaşam... Ayların en güzelinin, en anlamlısının adını verdik kendimize. El birliğini, emeği, dayanışmayı, mücadeleyi yaşatalım diye. Mayısın sözünü söylüyor, el ele, kol kola ileri diyoruz.
Sözümüz sömürülenlere, ezilenleredir. Sözümüz onların yanında saf tutanlaradır. Sözümüz sanadır.
KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

Kitle Örgütlerine 1 Mayıs Çağrı Metni

Varoşlarda Sınıf Dayanışması Yaratmayı Amaçlayan Tüm Demokratik Kitle Örgütlerine;

Rekabetin, bireyselleşmenin, yozlaşmanın işçi ve emekçiler arasında yaygınlaştığı-yaygınlaştırıldığı bu dönemde bu gelişmelere karşı mücadele eden demokratik kitle örgütleriyiz.

Farklılıklarımız olsa da işçi sınıfının aynı kesimi içinde, varoşlarda dayanışma bağlarını kuvvetlendirmek için çalışmalar yapıyoruz. Sendikasız, sigortasız işçileri; temizlik işçisi, ev emekçisi kadınları; lise öğrencilerini ve işsizleri biraraya getirerek kendi somut sorunlarına karşı somut çözümler üretmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu sorunları işçilerle birlikte sendikalar, tüketim, kadın, eğitim kooperatifleri, mahhalle dernekleri vb kurarak işçi sınıfının öz örgütlerini yaratarak çözmeye çalışıyoruz. Dayanışmanın ve örgütlülüğün işçi ve emekçilere neleri kazandıracağını göstermeye çalışıyoruz.

İşçi ve emekçilerin dayanışmaya ve örgütlülüğe ihtiyacı varsa bunu yaratacak demokratik kitle örgütlerinin de varoşlarda ortaklaşmaya ve dayanışmaya ihtiyacı var. Madem hep bir ağızdan türküler söylemek istiyoruz türkülerimizde dayanışmayı ve örgütllüğü varoşlarda yaratmaya çalışan herkesin sesi olmalı.Yapılan bu çalışmaların 1 Mayıs’ta alanda yanyana durması, ortak sloganlar atması hem bu kesimlerin kendilerine olan güveninini artması hem de 1 Mayıs’ın yeniden işçi sınfının birlik, mücadele ve daynışma günü haline gelmesi bakımından önemlidir. Bu yüzden sizleri gerek 1 Mayıs’a yönelik hazırlıklarda gerekse de 1 Mayıs alanında ortaklaşmayı öneriyoruz.

Gelin 1 Mayıs’a birlikte hazırlanalım. Yerellerimizde 1 Mayıs’a yönelik ortak etkinlikler düzenleyelim. Bulunduğumuz çalışma alanlarında birlikte mahalle ve atölye toplantıları, paneller yürüyüşler, düzenleyelim.

Gelin 1 Mayıs alanında yanyana duralım. Kendi görüşlerimizi özgürce dile getirdiğimiz kürsülerden işçi sınıfının örgütlenmeye en çok ihtiyacı olan kesimlere seslenelim.Gelin 1 Mayıs’ta varoşlardaki emekçilerin seslerini birlikte hareket eden demokratik kitle örgütleri aracılığıyla daha gür bir biçimde duyurmasına ön ayak olalım.

Bizler, 2006 1 Mayıs’ına da Anadolu’da Yaşam Kooperatifi, Dayanışma Ağı, Güneşin Sofrası Kooperatifi, Gülsuyu-Gülensu Dayanışma Kurumu İnisiyatifi ve Mayısta Yaşam Kooperatifi olarak ortak bir pankart arkasında kendi pankartlarımızı açarak katıldık.Bizler, 2007 8 Mart’ına da Anadolu’da Yaşam Kooperatifi, Güneşin Sofrası Kooperatifi, Gülsuyu- Gülensu Dayanışma Kurumu İnisiyatifi, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Yedi Umut Kültür Derneği olarak ortak bir pankartla mitinge katıldık.

Geçtiğimiz günlerde 7-8 Nisan’da İzmir’de kitle örgütleri 7. buluşması gerçekleştirildi. Bu buluşmada kooperatiflerden, derneklerden ve sendikalardan oluşan 50’ye yakın kurum vardı. Bizler bu koordinasyon buluşmasından daha güçlü çıkarak bir çok ilde kitle örgütleriyle birlikte alanlarda olmayı hedefliyoruz.

Bizler, 2008 1 Mayıs’ında da daha fazla kitle örgütüyle yan yana durarak ortak söyleyebileceklerimizi daha güçlü bir şekilde haykırmak ve alanda daha güçlü durmak istiyoruz.

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA YA HEP BERABER YA DA HİÇ BİRİMİZ!

Mayısta Yaşam Kooperatifi Ortakları