9 Eylül 2014 Salı

Brezilya, Yenibosna, Tuzla ve dayanışma

Brezilya'da kıvılcımı akıma dönüştüren dayanışmanın bir benzerini; Mayısta Yaşam'daki eğitim faaliyetimizi konu alan Evrensel Gazetesi'nde yayınlanan bir yazı... Serdar Değirmencioğlu'na teşekkürlerimizle:


Brezilya, Yenibosna, Tuzla ve dayanışma

Brezilya denince akla ilk gelenler futbol, samba, karnaval veya kahve olabilir. Oysa Brezilya’daki adalet ve özgürlük mücadeleleri çok önemli. Bu mücadelelerden çıkarılacak çok ders var.
Brezilya’nın kuzeydoğusunda yer alan Ceara (Siera) eyaletinde yaklaşık 9 milyon insan yaşıyor. Başkent Fortaleza’dan 100 kilometre uzaklıktaki Pentecost’da çocuklar ve gençlerle önemli çalışmalar yapılıyor. 
Bu çalışmalardan biri, yedi gencin bir araya gelerek başlattığı bir akımın ürünü. Akımın öyküsü şöyle: 1994’de Cipo (Sipo) adını taşıyan kırsal bir bölgede gençler üniversiteye girebilmek için birlikte çalışmak gerektiğine karar verirler. Çalışmak için bulabildikleri tek yer, terk edilmiş bir değirmendir.
Sınava çalışırken bir yandan da deneyimlerini ve yaşam öykülerini paylaşırlar. Kendilerine dayatılan sınav ve dersler yanında, yoksulluğu, zor yaşam koşullarını, kimseden yeterince destek görememelerini ve bu koşullardan çıkardıkları dersleri de sorgularlar.
Onlara bir tek Profesör Manoel Andrade destek verir. Hafta sonları üniversiteden kitaplar getirir; kendilerine inanmalarını sağlar. Dayanışma ve kolektif çalışma sonuç verir. Öğrencilerden biri sınavda birinci olur. Ertesi yıl bir öğrenci daha üniversiteye girer. Üniversitede okuyan sayısı artmayı sürdürür.
Cipo’daki kıvılcım bugün bir akıma dönüşmüş durumda. Bu akıma haftaya yer vereceğim. Önce İstanbul’daki benzer bir kıvılcıma, Mayısta Yaşam Kooperatifine kulak vermekte yarar var.
* * *
Adımız Mayısta Yaşam... 2002 yılında kurulduk.
Kooperatifiz... Lise ve üniversite öğrencileri, ÖSS’ye hazırlanan işsizler, liseyi dışarıdan bitirmek, okuma yazma öğrenmek isteyenler el ele verdik.
Varoşlarda çalışıyoruz... Tuzla’da, Yenibosna’da, Ümraniye’de şubelerimiz var. El birliği yapıyoruz... Birlikte üniversite sınavlarına hazırlanıyoruz. Geometri, coğrafya ve kimya öğreniyoruz. Açık öğretim sınavlarına hazırlanıyoruz, İngilizce çalışıyoruz. Öğrenmek isteyenler soruyor, bildiklerini paylaşmak isteyenler anlatıyor.
Bugün okumak bir ayrıcalık... İlkokuldan üniversitelere tüm eğitim sisteminin; üreten, çalışan çoğunluğun aleyhine işlediğini düşünüyoruz. Okullar, sınavlar patronların patronluğa, asalakların asalaklığa devam etmesine hizmet ediyor. Emekçilerin çocukları okullara gidemiyor, gittiği okullarda yeterli eğitim alamıyor, girdikleri tüm sınavları kaybediyor. Kolejler, dershaneler, özel hocalar, üniversiteler hiçbir şey üretmeden yaratılan her türlü değerin kaymağını yiyenlerin çocukları, geleceğin patronları için var. Sınavları da onlar kazanıyor, her türlü ayrıcalıktan da onlar faydalanıyor. Sınavı kaybeden emekçiler, sınavdan korkan emekçi çocukları birbirleriyle kıran kırana bir rekabete tutuşuyorlar. Rekabet kızıştıkça kaybeden yine onlar oluyor.
Ayrıcalık istemiyoruz. Niyetimiz onların yerine geçmek, patronlarla işçilerin yerini değiştirmek değil. Bunun mümkün olmadığını zaten biliyoruz.
Amacımız dayanışmayı arttırmak... Eğitim sistemi sınavlarla emekçiler arasındaki rekabeti arttırıyor. Biz sınavlara birlikte hazırlanıp emekçilerin arasındaki güven ilişkilerini pekiştirmek istiyoruz.
Amacımız birliği sağlamak.... Eğitim sistemi işçi sınıfını okuma yazma bilenler bilmeyenler, liseyi bitirmişler bitirmemişler, üniversiteye gidenler gidemeyenler diye bölüyor. Biz ayrıcalıklı olanlar ayrıcalıklarını paylaşsınlar diye uğraşıyoruz.
Tüm çalışanlar öğrenim hakkına kavuşsun istiyoruz. Bu yüzden hep birlikte sınavlara hazırlansak da bugünkü eğitim kurumlarına ve sınav sistemlerine karşıyız. Sınavlar kalksın, her isteyen istediği okula gitsin istiyoruz. Bu nedenle sınavların en bilineni ÖSS’yi karşımıza alıyoruz. ÖSS’ye “hayır” diyoruz.
Tüm okuyanlar iş bulsun istiyoruz. Okumanın bir ayrıcalık olmaması için okuyanların yan gelip yatmaması gerekir. Bu yüzden tüm öğrencilerin çalışması gerektiğini savunuyoruz. Öğrenciye iş, çalışana öğrenim hakkı diyoruz. Amacımıza mücadeleyle ulaşacağımızın bilincindeyiz. Bu yüzden işçilerin ve ezilenlerin her türlü hak arama mücadelesinde onlarla yan yana durmaya özen gösteriyoruz.
Mayısta Yaşam... Ayların en güzelinin, en anlamlısının adını verdik kendimize. El birliğini, emeği, dayanışmayı, mücadeleyi yaşatalım diye. Mayısın sözünü söylüyor, el ele, kol kola ileri diyoruz.
Sözümüz sömürülenlere, ezilenleredir. Sözümüz onların yanında saf tutanlaradır.